Sık Sorulan Sorular

Kliniğimizde kısırlaştırma tavsiyesi 4-6 ay dönem olarak belirtilir. Her evcil hayvanın, yaşam koşulları, gelişimi ve sağlık durumu göz önünde bulundurularak bu süreç hekim tarafından belirlenmelidir. Göz önüne alması gereken asıl durum hormonal aktivite başlamadan, ergenliğe girmeden yapılması.

4-6 aylık dönemde yapılan kısırlaştırma operasyonu sayesinde, dişi hayvanlarınızın dişilik hastalıklarına karşı koruma sağlamış olursunuz. Meme tümörleri, rahim iltihabı (pyometra), yumurtalık tümörlerine karşı koruma sağlar. Köpeklerde hiç kızgınlık göstemeden kısırlaştırmış olmak meme tümörünü %85 oranında koruma sağlar, bir kızgınlık göstermesinde oran düşerken. Ancak daha uzun ömürlü olmasını sağlayan en önemli faktörlerden biri kısırlaşmış olmasıdır.

Kediniz evde yalnız kalıyor diye ikinci bir kedi almayı ilk plansa düşünmek yerine, belki yeni bir oyuncak yada yeni bir tırmalama tahtası ile daha etkili bir şekilde bu durumu çözebilirisiniz. İkinci bir kedi ev içinde rekabeti de beraberinde getirir. İki kediye ebeveynlik yapan, hayvan sahiplerinin ortak söylediği tek şey “iyiki ikisini de almışım”. İkinci bir kardeş olarak düşünmek lazım. Tek çocuk mu, iki çocuk mu bakmak istiyorsunuz. İkinci bir kedi ile kedinizin bir kardeşi olacak. Hem oynatacak, hem de birçok şeyi paylaşmak zorunda kalacak. İki kedi sahibi olmak her zaman daha keyiflidir.

Kediler günün büyük bir koşmanı uykuda geçirirler. Vahşi kediler gibi gündüzleri miskin miskin uyumayı tercih ederler. Genelde akşam eve geldiğinizde, kapının anahtar sesi ile, kapıya doğru yaklaşan, gerinerek gelen kediniz, muhtemelen az önce sıcak bir yerde yatıyordu.

Bu sorunun devamı bazen, “benden daha fazla ilgilenecek birine sahiplendirsem mi?” şeklinde daha keyifsizce gidebiliyor. Evcil hayvanınıza yeterli zaman harcamadığınız için endişelenecek kadar onu seviyorsunuz demektir. Aynı zamanda siz onun için ,iyi bir anne/ banasınız. Zamanın süresinden çok niteliği önemlidir. Köpeğinizi yeteri kadar gezdirip, onunla oyun oynuyorsanız, kediniz yanınıza geldiğinizde onu seviyor, onunla oyun oynuyor ve ihtiyaçlarını zamanında karşılıyorsanız yeterli. Bazen 5 dakikadır, oyun zamanı. Bütün kediler gündüzleri evde sahiplerini bekliyor. Hayatın koşturmacasında hepimiz çalışmak zorundayız. Ne kadar zamanda değil ne yaptığınız önemli. İçiniz rahat etsin.

Kediler gece aktiftir. Vahşi kediler gece avlanır. İç güdüleri, kedinizi ışıklar sönünce ve herkes yatınca, bir şeylerle oynaması İçin dürtüyor. Tam sessizlikte masanın üzerinde tıngırdayan bardağın sebebi, tabiki kediniz. Kedinizin yaptığı bu davranışlar, sizin verdiğiniz tepkilere göre 6-12 ay içinde azalması beklenir. verdiğiniz tepki çok önemli. Sabaha karşı saat 5’de, sahibinin yatağına çıkıp, onu uyandırmaya çalışan bir kediye, yatağınızdan gitmesi için yaş mama verirseniz, bu davranışı pekiştirirsiniz. Verdiğiniz tepki yatak odasının kapamak şeklinde olursa, başka davranış sorunlarına sebep olabilirsiniz. Bazen görmezden gelmek en güzeli. Zamanla azalacak, sizinle yaşamaya ayak uyduracaktır.

Kediler ve köpekler çok loş bir ışıkta, aydınlıkta gördükleri kadar rahat bir şekilde hareket edebilirler. Gözlerinin arka kasımında ayna görevi gören bir tabaka sayesinde, az miktarda bir ışığı çoğaltırlar. Bu yüzden karanlıkta ışığı açmanıza gerek yok. Uzun süreler yalnız kalan evcil dostlarımız için müzik çok daha iyi olabilir.

Kedi ve köpekler için bir çok farklı müzik tarzıyla çalışmalar yapılmış. En çok sevdikleri tahmin edileceği üzere klasik müzik. Her tınıya aynı tepkileri vermedikleri için, onlar için özel olarak derlenmiş şarkılar mevcut. İnternet üzerinde “calming cat Music” veya “calming dog Music” şeklinde arama yaparsanız, erişebilirsiniz. Özellikle anksiyetesi yüksek, evde tek kalmak istemeyen köpekler için, güzel bir seçenek olabilir. Anestezi altında yapılan hayatı fonksiyon ölçümlerinde bile müziğin kalp ritmi ve tansiyonda belirli derecede iyileştirdiğini sonucuna varılmış.

Bu davranışın genel sebebi idrar yollarındaki oluşabilecek hastalıklardır. Yine de kabızlık gibi durumlarda da benzer semptomlar gözlenebilir. Hekiminiz bunun ayırımını kolaylıkla yapacaktır. Kum kabına sürekli girip çıkıyorsa, altında yatan mutlak sürette bir hastalık vardır. Vakit kaybetmeden muayene edilmeli.

İyi bir hasta sahibi olabilmenin ilk kuralı çok iyi gözlemci olmaktır. Biz veteriner hekimlerin en büyük iş ortağı ve yardımcısı, hayvan sahipleridir. Kendi derdini anlatamayan, neresinin ağrıdığını, kendini nasıl hissettiğini bizim bildiğimiz şekillerde ifade edemeyen bir canlının, dili olmak zorundasınız. Onu iyi gözlemleyerek bir çok hastalığı da erken teşhis etmemizi sağlayabilirsiniz. Günlük rutinlerini iyi bilmek ilk aşamada bizim için çok önemli. Mamasının ölçüsünün ne kadar yediği, dışkı ve idrar durumu, oyun oynama isteği gözlemlemeniz gereken şeylerden. Evde dinlenme halinde yaptığı bir davranış, klinikte muayene sırasında yapmayabilir. Ama yaptığı davranış, hastalık teşhisinde, yapılması gereken tahliller için önemli olabilir. O yüzden bizlere en doğru, en iyi gözlemlenmiş şekilde anemnez vermeniz, evcil dostunuz için çok önemli.

En kısa sürede idrar tahlili yapılması gerekir. Kedinizin içtiği su oranını takip etmek çok zordur. Yine de her zamankinden daha az mı, çok mu tüketiyor gibi bilgiler, hekiminiz için önemlidir. İdrarda kan olması ve bunun sizin tarafınızdan tespit edilebilecek şekilde gözlenebiliyor olması çok ciddi bir durumdur. Çünkü sağlıklı idrar renginde yapılan testlerde gizli kan olarak tabir edilen, az miktarda eritrosit gözlenmesi durumda bile hemen tedavi başlanması gerekiyor. Siz kedinizin idrarını pembe ya da kırmızı gördüğünüz takdir de bu önemli bir bulgudur. En kısa sürede tanı konulması ve tedavi başlanmalıdır.

Dişi kedilerde 4-6aylık dönemde kızgınlığa girerler. Bazı kedilerde bu zaman 8-10 aylık olana kadar uzayabilir. Dişi kedilerde yüksek sesle miyavlama, normalden farklı tınıda sesler çıkartma en sık görülen durumdur. Arka ayaklarının üzerinde duramıyormuş gibi daha yere yakın yürürler. Kuyruğunu yan tarafa doğru tutar. En belirgin davranışı, sırtından kuyruk sokumuna doğru sevildiğinde, popo kısmını kaldırıp, kuyruğunu yukarı doğru kaldırır.

Kediler mevsimsel poliöstrik hayvanlardır. Bunu söyle açıklayabiliriz; belirli bir mevsim içinde çiftleşme olmadığı takdirde yıl boyu kızgınlıkları tekrarlar. Kediler için bu mevsim ilkbahar mevsimi, özellikle mart ayıdır. Ancak kedilerin ev ortamında daha rahat koşullarda yaşama başlaması ile bu mevsimsellikten çıkıp, tüm yılı kapsar hale dönüşmüştür. İyi bakım ve besleme koşuları altında, barınma ve yemek ihtiyaçları düzenli karşılanan kedinin, yaşam için üçüncü ihtiyacı olan soyunu devam ettirme çabasını ön plana çekmesi normaldir. Dolayısıyla 4 aydan itibaren dişi veya erkek kedilerde kızgınlık başlayabilir. Bunun da başlama zamanı eskisi gibi sadece mart ayı olmayacaktır.

Kedilerin eklemleri daha esnek olduğu için mesafeye göre havada düz pozisyona dönerek, dört ayak üzerine düşerler. Bu yüzden diğer canlılara göre yüksekten düşme gibi durumlarda daha hayatta kalabilen canlılardır. Maalesef bir canları var.

Kesinlikle! Bir kedi sahiplenirken ilk yapmanız gereken, evde kapı, pencere gibi yerlerin güvenliğini sağlamak. Kediniz balkonda geziyor ya da camın kenarında çok güvenli bir şekilde duruyor gibi görünebilir. Ancak bu geçmişe bu özelliklere sahip binlerce kedi, bir gün mutlaka düştü. O yüzden camlara sineklik yapılması, hatta bunlarında kolay bir güçle açılmayacak şekilde sabitlenmesi, birinci öncelik olmalı. Sinekliklerde tül gibi olanlar değil de, tel gibi olanlar tercih edilmeli.  Kedilerin yüksekteyken, bir objeye odaklanırlarsa, mesafe algısını yitirirler. Bu bir kuş tüyü olabilir, ya da bir kuş. Çoğu zamanda tahmin edileceği üzere dört ayaklarının üzerine düşmüyorlar. Yaşamlarını riske atıyorlar ve aylarca süren tedaviye muhtaç kalabiliyor.

Evinizi evcil hayvan ile sahiplenme kararı verdiyseniz, bir ömür sizi karşılıksız sevecek bu canlının sizin yaşam tarzınıza tam uyum sağlaması çok önemli. Aslında en önemli bilinmesi gereken şey, köpeklerin çok daha yakın temas ve ilişki içinde olmak istediğini bilmek. Sabah ve akşam köpeğiniz ile yürüyüşe çıkmalısınız, bunu sağlayamayacak bir yaşam koşulunuz yoksa, hem köpeğiniz mutsuz olacak, hem de siz ona uygun koşullar sağlayamadığınız için, evde istenmeyen sorunlar ortaya çıkmaya başlayacaktır. Dolayısıyla, bir köpek ile hayatınızı paylaşmak çok da keyifli gelecek iken, ona istenilen imkanları sunamayabilirsiniz. Kedi içinde ev ortamınızı ona göre daha da dizayn etmek durumundasınız. Kısacası yaşam koşullarınız göz önünde bulundurup, 0-3 yaş ama hiç büyümeyecek bir çocuk sahiplendiğinizi aklınızdan çıkartmayın.

Bu en sık sorulan sorulardan biridir. Kesinlikle sokakta hayatını zor şartlarda devam ettirmek zorunda olan minik bir bebek kediye sahip çıkmanızı isteriz. Sürekli kısırlaştırmada yapılmasa, bir şekilde, bir yerlerde sokak kedileri anne oluyor ve maalesef zor koşullarda yavrularına bakmak zorunda kalıyor. Bir cana gerçekten hayat verdiğinizi hissetmek için, onu bu yaşamdan kurtarmak en güzeli olur. Evinize almadan, bir veteriner ziyareti, belki yapılacak kan kontrolleri ile, en güvenli şekilde evinizin kapısını sahipsiz bir melez kediye açabilirsiniz.

Bütün dünyanın diğer bir gerçeği de, sevimli ve insanların evlerini paylaşmak isteyecekleri özel ırkların sürekli daha da özel yaşamımıza uygun şekilde üretilmeye devam edilmesi. Gözleri masmavi, doğduğunda bembeyaz sonra pati ve kulakları koyulaşmaya başlayan, atletik vücutlu, köpek gibi at-getir oynayan bir kedi ırkı cazip gelebilir. Bu bahsettiğim bir siyam kedisi. Zaten her kedi ırkı daha insana uyumlu ve estetik açıdan daha sahiplenilebilir olması için üretiliyor. Ancak uzun tüy bakımını üstlenemeyeceksiniz, uzun tüylü bir iran kedisi, kesinlikle size uygun olmaz. Hem sakin, hem çocuklarla iyi anlaşan bir Scottish ırkı tercih edilebilir. Evdeki enerji durumu, yaşam şekliniz, ırkın ihtiyaçları göz önüne alınmalı. Mutlaka alınacak ırkın araştırılması gerekir.

Genetik olarak saflık artıkça hastalıklara direnç azalır. Melez kedilerde birçok genetik hastalık görünme ihtimali daha azdır. Çünkü melezleme oldukça resesif olarak bazı hastalıklar görünmez. Bununla birlikte iran kedilerin böbrek haslıklarına, siyam kedilerinin akciğer hastalıklarına yatkınlığı gibi, scottish ırkı kedilerin eklem ve kemik hastalıklarına daha yatkındır. Bizler veteriner hekim olarak bu ırklarda, yatkınlığı olacak bu hastalıkları göz önünde bulundururuz.

İki kıvrık kulak (fold x fold) çiftleşmesinden doğan bebekler genetik olarak doğuştan kemik ve kıkırdak hastalığı ile doğarlar. Veteriner hekim tarafından yapılan ilk muayenede bu durum incelenebilir ve teşhis edilebilir. Radyografik inceleme ile tanı desteklenebilir. Bilinçli üreticiler bu olumsuz durumla karşılaşmamak için, Scottish Fold ırkı kedileri, Scottish Straight veya British Shorthair ile çiftleştiriyorlar. Bu durumda genetik hastalık olan OCD (osteochondrodysplasia) gözlenmemekle beraber diğer ırklara göre eklem ve kemik hastalıklarına yatkınlık olabilir. Scottishler, diğer kedilerden farklı olarak, “buda oturuşu” yapması eklemlerinin normalden çok daha esnek olduğunu gösterir.

Kediler, köpeklere göre daha esnektir. Ancak Scottish ırkı kediler diğer ırklara göre eklemlerini daha esnek şekilde kullanabilirler. Buda oturuşu denilen bir şekilde rahatlıkla oturabilirler. Buda oturuşu, kedinin omurgasının üzerinde göbeğini çıkartarak çok sevimli bir görüntüde oturmasıdır. Scottish ve British ırkı kedilere özgü bir davranıştır.

Düzenli iç parazit ilacı yapılan kedi/köpeğin tüyünün herhangi bir kist yapıcı özelliği yoktur. İnsanda “kist hidatik” diye adlandırılan hastalığa sebep olan parazit, kedi/köpeğin

Bazı ırk hayvanların tüy yapısı düzenli bakım yapılması gerekir. Düzenli periyotlarda tarama işlemi yapılsa bile, kullanılan tarağın tüy yapısına uymaması gibi durumlardan dolayı, kedi veya köpeğin tüyleri çok fazla dolaşmasına ve derisinin hava almasını engelleyecek duruma gelmesine sebep olacak duruma geçer. Bu durum kesinlikle tıraş olması için en önemli nedendir. Bunun dışındaki durumlar zorunlu değil, daha çok isteye bağlı ve tercih sebebidir.

Tabi ki evcil hayvan bakarken, insanların bedensel ve ruhsal sağlığı öncelikli olarak önemli olmalıdır. Doktorunuz evcil hayvan ile aynı ortamı paylaşmamanız gerektiğini size iletiyorsa, kedi/köpek tüyüne karşı herhangi bir alerjiniz çıktıysa, bir arada yaşamak sağlığınızı kaybetmenize sebep olabilir. Her şeye rağmen bir arada yaşamaya devam istiyorsanız, biraz dikkat ile evdeki alerjen miktarını azaltabilirsiniz. Hiç kullanmadığınız bir alana kedi tuvaletini koymak, sizden başka biri tarafından rutin temizliğinin yapılması. Evde geçirdiğiniz zamanın çoğunda yaşadığınız alanı kedi ile paylaşmamak. Yatak odanıza almamanız gibi önemler alınabilir. Çok etkin olmasa da, ortamdaki tüy miktarı azaltmak için tıraş işlemi belli aralıklarla yapılması önerilir. Ev tozu akarına karşı alerji olduğunda, kimse tahta bir yüzeyde yatmaya geçmez. Bunun gibi, alerjiniz olduğu için de, ilk yapmanız gereken evdeki hayvanı uzaklaştırmak yerine, ortam düzenlenmesi yapılabilir. Alınan önlemlere rağmen, sağlığınızı tehdit eden bir durum mevcut ise, doktorunuzun tavsiyesine uymak en doğrusudur.

TOP