Yeni bir çalışmaya göre dişi bonoboların cinsel şişkinlikleri, güvenilir bir doğurganlık işareti olmaktan çıkmış. Bu, şempanzelerle aralarındaki kimi sosyal davranış farklarını açıklayabilir.
Birçok primat türünde dişi cinsel organlarının çevresi, yumurtalama dönemlerinde kızarıp şişer (İng. “sexual swelling”). Bu cinsel şişkinliklerle dişilerin döllenmeye hazır olduklarının işaretini verdikleri düşünülür.
Genelde çok erkekli ve çok dişili gruplar halinde yaşayan ve serbestçe çiftleşen bu türlerde, cinsel şişkinlik sinyali dişilerin döllenme ihtimallerini artırır.
ÇİFTLEŞME REKABETİ VE ŞİDDET ‘DOĞAL’ MI?
Ancak sinyalin yan etkileri de vardır. Örneğin şempanzelerde alfa erkek, yani baskın erkek birey, şişkinliği olan dişilerle çiftleşmek için özel çaba harcar ve dişilere şiddet uygulayabilir. Aynı zamanda başka erkeklerin çiftleşmesini önlemeye çalışır. Makak ve babunlarda da dişi cinsel şişkinlikleri, rekabet ve çiftleşme amaçlı şiddet yaygındır.
Geçmişte bu gibi primat araştırmalarından yola çıkan bazı yazarlar, insan doğasının da aynı şekilde rekabetçi, şiddete eğilimli ve cinsiyetçi olduğu sonucuna varmışlardı. Erkekler arası rekabetin görüldüğü ve erkek-egemen primat türlerinde olduğu gibi, insanda da erkeklerin dişilere göre daha büyük cüsseli olması (seksüel dimorfizm), insanın şiddet-sever doğasına kanıt sayılmıştı.
BARIŞÇIL BONOBOLAR
Şempanzelerin kardeş türü olan bonobolar (Pan paniscus), fizyolojik ve genetik açıdan şempanzeye çok yakınlar. Ama sosyal davranışları açısından şempanzelere bir o kadar zıtlar. Şempanzeler erkek egemen bir yapı gösterirken, bonobolarda dişiler daha baskındır. Sosyal hiyerarşinin tepesinde dişiler oturur.
Ayrıca şempanzelere kıyasla bonobolarda, paylaşımcılık daha yüksek, grup içi şiddetse çok daha düşüktür. Bunda bonoboların cinselliği üreme değil sosyal amaçlı kullanmalarının rol oynadığı tahmin edilir.
Bonobolarla şempanzeler arasındaki bu davranış değişimlerini hangi fizyolojik farkların sağladığı ise bugüne kadar pek bilinmiyordu.
Leipzig’de bulunan Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstütüsü’nden bir grubun yayımladığı yeni bir çalışma bu soruya bir miktar ışık tuttu.
CİNSEL ŞİŞKİNLİK DOĞURGANLIK SİNYALİ VERMİYOR
Araştırmacılar, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde bir milli parkta dişi bonoboların cinsel şişkinlikleriyle yumurtlama dönemleri arasındaki ilişkiyi inceledi. Toplam 13 bonobo 3 yıl boyunca takip edildi, hormon seviyeleri ölçüldü ve cinsel şişkinlikleri kaydedildi.
Sonuçlar, bonobolarda cinsel şişkinlikle yumurtlama dönemi arasındaki ilişkinin güçlü olmadığını gösterdi.
Bonobolarda şişkinlik dönemleri şempanzeden daha uzundu ama bu dönemlerin yalnızca yarısında bonobo doğurgandı. Yani cinsel sinyalle çiftleşme arasındaki bağ, şempanzeye kıyasla çok zayıflamıştı.
Bonobo ile şempanze arasındaki bu farkın fizyolojik mekanizması daha belirlenmiş değil. Ama yazarlar, şişkinliklerin dişi hormonlarının yanısıra, sosyal ortamla da belirlendiğini, ilgili etmenleri bulmak için daha fazla çalışma gerektiğini ifade ediyor.
Değişimin bonobonun atalarında olduğunu varsayarsak, şu soru doğuyor: Şişkinlik ile doğurganlık arasındaki bağlantı evrim sürecinde nasıl zayıfladı? Bunun bonobo sosyalliğine nasıl bir etkisi olmuş olabilir?
Yazarlara göre şişlik-doğurganlık bağının zayıflaması sayesinde, bonobo erkekleri çiftleşme rekabetine daha az giriyor olabilir. Bu da şempanzelerden farklı olarak, grup içi rekabeti ve şiddeti azaltmış olmalı. Şişkinlik süresinin uzamasıysa dişi bonoboların erkek seçme şansını artırmış da olabilir.
Genel olarak bonobo çalışmaları, primat türlerinde davranış çeşitliliğini ve davranışların ne kadar hızlı evrilebileceğini göstermesi açısından dikkate değer.
Kaynak: (haber.sol.org.tr)
Douglas vd, 2016, BMC Evolutionary Biology, “Mixed messages: wild female bonobos show high variability in the timing of ovulation in relation to sexual swelling patterns”, dx.doi.org/ 10.1186/s12862-016-0691-3